25 Ekim 2013 Cuma

Saffet ARIKAN (1888-1947)

Saffet Arıkan; 1888'de Erzincan'da doğdu. Ağustos 1910'da Kurmay Okulundan Yüzbaşı olarak mezun oldu. Ocak 1911'de Yemen Kumandanlığı Kurmayına atandı. 1913 Ağustosunda İstanbul'a dönerek Genel Karargâh Kurmayı 1'inci Şubeye, ardından da Divanı Âli Askerî Katipliğine verildi. Bu görev üzerinde kalmak koşulu ile Nisan 1914'te kıtaya çıktı.

Genel savaşta Numune Tümeni Kurmaylığına getirildi. Aralık 1914'te 14'üncü Tümen Kurmaylığına verilerek, Çanakkale'de Kereviz Deresi Muharebelerine katıldı. Aralık 1915'te 6'ncı Ordu Kurmayı olarak Bağdat'a gitti. Nisan 1916'da da 18'inci Kolordu Kurmayında 1'inci Şube Müdürü ve Şubat 1917'de Kolordunun Kurmay Başkanı oldu. Aynı yılın Aralık ayında Binbaşı rütbesine yükseldi ve Genel Karargâh 1'inci Şube Müdür Yardımcılığına atandı. Daha sonra Bakû Seferine katıldı. Dönüşünde 25'inci Kolordu Kurmay Başkanlığına, Sadrazam ve Savaş Bakanı İzzet Paşanın Başyaverliğine atandı. 29 Mart 1920'ye kadar 1'inci Ordu Müfettişliği Kurmayında, 1'inci Şube Müdürlüğünde Kurmay Okulu Öğretmenliği ve bu okulun Müdür Yardımcılığında bulundu.

1 Nisan 1920'de İstanbul'dan Anadolu'ya geçti. 9 Temmuz 1920'de Garp Cephesi Kurmay Başkanlığına, 14 Aralık 1920'de Moskova Askerî Ataşeliğine atandı. 14 Mart 1921'de Yarbaylığa yükseldi.

TBMM'nin II, III, IV, V, VI, ve VIII. dönemlerinde  milletvekili seçildi.  Milli eğitim ve milli savunma bakanlığı yaptı,  Berlin Büyükelçiliğinde bulundu. 26 Kasım 1947'de İstanbul'da vefat etti.



Kazım YURDALAN (1883-1962)


İNKİLÂP'CININ MADDİ VARLIĞI, İÇİNDE YATTIĞI TOPRAK OLMALIDIR!

Kazım Yurdalan 1883 yılında Erzurum’da doğdu. 1900 tarihinde girdiği Harp Okulundan 1902’de Piyade Teğmeni olarak mezun oldu ve 4. Ordu emrine atandı. 27 Şubat 1909 tarihinde Jandarma sınıfına nakledilerek Muş ili Jandarma bölük komutanlığına atandı.

Kazım Yurdalan, 13 Nisan 1912 tarihinde, yüzbaşı rütbesine yükseltilerek Trabzon Jandarma Alayı Hatina Bölük komutanlığına, 8 Agustos 1913 tarihinde de Erzurum Jandarma Alayı merkez bölük komutanlığına atandı.

1.Dünya savaşında Erzurum savunmasında, Kargapazarı Muharebesinde ve Erzurum’un düşman eline geçmesi sonucu, Tercan Hebek Dağı Muhaberesindeki hizmet ve fedakarlığına karşı 25 Mayıs 1916 tarihinde Binbaşı rütbesine yükseltilmiş, ayrıca savaşta müttefikimiz olan Avusturya Macaristan İmparatorluğu tarafından da Askeri liyakat salibi ile askeri harp nişanı verilmek suretiyle mükafatlandırılmıştır.

21 Aralık 1916 tarihinde 3.Ordu komutanlığınca Trabzon Jandarma alayı komutanlığına vekaleten atanmıştır. Bu görevi süresince Pontuscu Rumlara karşı ciddi bir mücadele veren Kazım Yurdalan, İngilizlerin Rumlara karşı verdiği mücadeleden rahatsız olmaları ve İstanbul’da kukla hükümeti sıkıştırmaları sonucu Ferit Paşa hükümetince re'sen emekli edilmiştir. Bunun üzerine 1919 tarihinde Erzurum’a gelerek Süleyman Necati ve Hüseyin Avni beyler ile Erzurum Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurmuştur.

Erzurum kongresine Mustafa Kemal Atatürk ve Rauf Orbay’ın üye olarak girmelerini sağlamak için Cevat Dursunoğlu ile beraber, Erzurum üyeliğinden istifa etmiştir. Sonradan kongreye Tortum üyesi olarak katılmıştır. Erzurum Kongresinden sonra silahlı kuvvetlerde görev almış 29.Piyade Alay komutanı olarak Kars ilinin düşmandan kurtarılmasında gösterdiği başarıdan dolayı 1920 tarihinde Yarbay rütbesine yükseltilmiştir ve İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir.

13 Kasım 1962 tarihinde İstanbul Deniz Hastanesinde vefat eden Yurdalan’ın kabri, vasiyetnamesindeki isteği üzerine bilahare Erzurum şehir mezarlığına nakledilmiştir.


Mezar taşında yazılı olan “İnkilâp’cının maddi varlığı içinde yattığı toprak olmalıdır” Cümlesi yaşamının açık ve seçik aynasıdır.

İsmail Habib SEVÜK (1892-1954)

İsmail Habib Sevük 1892 yılında Edremit'te doğdu, Bursa müstear İdadisini, sonra İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. 1914 yılında, Maarif Nezaretinin imtihanının kazanarak Kastamonu'ya edebiyat ve felsefe öğretmeni tayin edildi. Edebiyat öğretmenliği ile maarif müdürlüğü ve milletvekilliği görevlerinde bulundu.  “Maarif”, “Memleket” dergilerini çıkardı.

İzmir’in işgali üzerine Milli Mücadeleye katıldı. Balıkesir’de “İzmir’e Doğru” dergisini yönetti. 1927′den sonra Adana Bölgesi Maarif Emini olarak çalıştı. Son görev yeri Galatasaray Lisesi edebiyat öğretmenliğidir. 1943′te Sinop milletvekili oldu. Türk edebiyatı tarihi ve Avrupa edebiyatı tarihi konularında yapmış olduğu çalışmalarla tanındı. Bazı yazılarında Sevüt Tekin, Münekkidin-i Askerî, Elif-Ha, Se-Te, Hikayeci imzalarını kullandı.

İsmail Habib Sevük bir öğretmen, gazeteci , edebiyatçı ve edebiyat tarihçisi olarak; 1921’den 1938’e kadar hep Mustafa Kemal’in yanındaydı. Mustafa Kemal, onun gazeteci ve gözlemci olarak yanında olmasını istiyordu. Bu nedenle o dönemi ve günümüzü anlamak için onun yazı ve kitaplarını mutlaka okumak gerekiyor.


İsmail Habib Sevük; 17 Ocak 1954′te İstanbul’da öldü.

Eserleri:

Araştırma-İnceleme

Türk Teceddüd Edebiyatı Tarihi (1924)
Edebî Yeniliğimiz: Tanzimat’tan Beri (1940)
Avrupa Edebiyatı ve Biz (2 cilt, 1940-1941)
Edebiyat Bilgileri (1942), Mevlana (1958)

Anı-Gezi

Tuna’dan Batı’ya (1935)
O Zamanlar 1920-1923 (1937)
Yurttan Yazılar (1943)

Makale

Atatürk İçin (1939)
Türk Güreşi (1948)
Dil Davası (1949)
İmtihan Veren Millete (1989)
Kurtuluş Savaşında Yunanlılar ve Anadolu Rumları Üzerine Makaleler (1999


“Vatanında ölmeyen iki kere ölür!” sözü; İsmail Habib Sevük’e aittir.